Yunus Emre - Dervişlik | Divan Şiiri - 6

Divan şiirinin en önemli yazarlarından biri olan Yunus Emre'nin dervişlik ile ilgili iki dizesini paylaşmak istiyorum. Yunus Emre'nin Divan şiirindeki en önemli özelliği kullandığı dilin anlaşılır olmasıdır.

Dervişlik olsaydı tac ile hırka,Biz dahi alırdık otuza kırka

Dervişlik dedikleriHırka ile taç değil,Gönlünü derviş eyleyenHırkaya muhtaç değil.

Mana olarak açıklanacak pek bir şey yok. Dervişliğin dış görünüşle olmayacağını iç dünyadaki yaşayışla alakalı olduğunu ifade etmektedir.

Divan Şiiri - 5

Osmanlı Devletinin duraklama dönemi zamanında yaşamış olan Urfalı şair Nabi'nin bir beyitini paylaşmak istiyorum. Beyitten önce ise Nabi mahlasının kelime anlamını açıklamak gerek. Na ve Bi Farsça ve Arapça olumsuzluk ekleridir.

Bende yok sabr-ü sükun, sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre

Açıklama olarak da Nabi;

Bende sabır ve sükunetin, sende de vefanın zerresi yok, İki yoktan ne çıkar düşünelim bir kere.

[Okundu] Aklından Bir Sayı Tut - John Verdon

Okuduğum kitaplara başlamadan önce, kitaba önyargıyla bakmamak adına yazarlarla ilgili bir araştırma yapmam. Kitabın arka kapağını okuyunca kitabın çok iddaalı olduğunu düşünmüştüm ve kesinlikle bir cinayet romanı olduğunu düşünmemiştim. Beklentimi yüksek tuttuğum için de kitaptan beklediğimi bulamadım maalesef.
Hep aklımda The Mentalist dizisindeki Patrick Jane tarzı birinin kitabın başrolünde olduğunu düşünmüştüm. Ama kurbanlarını saçma bir şekilde seçen bir seri katilin hikayesini okudum. Dil olarak gayet akıcıydı. Yazarın diğer kitaplarını okumayı düşünmüyorum çünkü kitapları okunsa da olur okunmasa da izlenimi uyandırdı bende.
Bu arada kitapta 658 sayısının gizemine dair bir açıklama bekledim ama bulamadım bilen, bulan varsa aydınlatırsa sevinirim.

[Okundu] Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell

Kitabın adı: Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Yazar: George Orwell
Yayınevi: Can Yayınları
Basım Yılı: Temmuz 2013
Günümüzde neredeyse yaşadığımız her politik olaydan sonra bahsi açılan  Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitabını geç de olsa okudum. Kitabın ilk başlarında uzunca betimlenen zaman ve mekanları okurken sıkıldım ama sonradan farkına vardım ki, kitabın ilerleyen bölümlerindeki olayları anlayabilmek için her ayrıntı önemli bir yer tutuyor.